Hareketinin Doğası Nereden Geliyor ?

Sürekli bir şeyler yapmak, karar verip uygulamak ve ilerlemek için elinden geleni yaptın.

Tüm yaptıklarını ne için yapmıştın ?

Seni derinden etkileyen duygular ve bunların eksikliği temelini oluşturmuştu. O duyguları tekrar hissetmek veya eksikliğini hissettiğine yönelmek için yapmıştın.

Dışarıdan aradığın sevgiyi, onayı, takdiri veya diğer bir yandan suçlu hissetmekten ve korkudan uzaklaşmak için harekete geçmiştin.

Duygu ve düşüncelerini fark etmesen bile bu şekilde harekete dökebilmiştin.

Tüm hareketinin sonunda ise geriye dönüp baktığında en net şekilde bunu görebilirsin.

Başarmak için yaptığını zannettin. Aslında başarıyı değil onun getirdiği takdiri, ilgiyi seviyordun.

Mağdurluktan sakındın ama onun arkasında insanların hastalık veya farklı bir yol ile senin üstüne düşmesini sevdin.

Bunları kendinde görüp sinirlenmeye ve kendini aşağılamaya başlamak isteyebilirsin. Sadece dur ve tüm bunların çoğu insanda olabileceğini en azından görüp fark etmek için kendine zaman ayırdığını hatırla.

  • Bir farkındalık yazısı okumak,

  • Bir kampa katılmak,

  • Matın üstüne çıkmak

  • Yolda karşılaştığın bir kişi ile konuşmak

hepsi senin burada farkındalığına hizmet ediyor.

O yüzden hareketinin doğasını da duygular üzerinden ve temel olarak neyi hedeflediğini görmen için ele alacağız.

Bu hedeflediğin şeylerin özünden seni kendinden kopardığı yerlere dokunacağız.

Sessiz Onay

Arkadaş ortamında konuşurken bir söz söylemek ve harekete geçmek o an senin için zor geldi.

Bu zorluğun nedeni senin tepki görmekten kaçınmanı gösteriyordu.

Tepki görmekten kaçınıyordun çünkü ipleri dışarıya bırakmıştın.

Dışarıya bıraktığın ipler olmadan yaşamak ve onların seni bırakmasından çekiniyordun.

Çünkü bu tepkiyi gördüğün zaman o ortamdan soyutlanacağını ve dışlanacağını düşünüyordun.

Böylelikle yalnızlıktan ve dışarıdan sevgiyi takdiri görememekten çekiniyordun.

O yüzden bir hareket veya söz sonunda bir kişinin tepki almadığını gördüğünde sen de aynı hareketi veya sözü söyleyebiliyordun.

Çünkü o kişi tepki almaz ise sen de burada tepki almaz ve yerini korurdun.

İlişkilerinde çok keskin ve kırıcı bir yerden bakışa sahiptin.

En ufak bir tepki veya tartışma içinde o ilişkinin yok olacağını, terk edileceğini veya yalnız kalacağını düşünüyordun.

Onların sana göstereceği tepkinin potansiyelini sen kendi içinde taşıyordun.

Karşında olan kişiye senin de emek göstermen ve en ufak şey için gemileri yakman aynı zamanda senin en iyi bildiğin şeydi.

O yüzden ilişki içinde tepki göreceğini düşündüğün yerde de sen varsın. Çünkü öyle büyük tepki gösterme potansiyeli sende de vardı.

Karşılıklı olarak düşünmek ve hareket etmek burada seni büyütecek olandı. Olaylara daha geniş açıdan bakmanı sağlayıp anlayış getirmeni de kolaylaştıracaktır.

Ölçüler

Bu durumda hareketin onaya takdire değil içeriden gelen bir tutku ve heyecan ile oluyor diyebilirsin. Bu duygu durumlarını ve eksikliğini kabul etmiyor olabilirsin.

Kendinde gölgelediğin yanlar ortaya çıkmak istemiyor olabilir.

Hareketin doğası eğer en son dışarıya dokunuyor ve bir şekilde dışarı ile etkileşime geçiyorsa bu senin için dışarıdan içeriye yönlü bir hareketti.

Sen de bu şekilde onay, takdir veya ilgi arıyordun ve sadece bunu kabullenemiyordun.

Burada ölçüt kendi onay arayışını görüp kendine onay vermekten geçiyordu. O yüzden ilk önce bu arayışın olduğunu fark etmek bir adım atmaktır.

Bundan sonra ne kadar fazla dışarıdan onay istesen bile ilk başta kendin ne düşünüyorsan ona bakmaya çalış.

Kendi yaptıklarını görmeyip "niye"lerini kabul etmeyince dışarının ne dediğine göre şekil almaya meyilli davranırsın.

O yüzden yaptığın bir şeyi birisi destekleyince seviniyor, karşı çıkınca ise sinirlenip üzülüyordun.

Bu senin yaptıklarının ölçüsünü dışarıya verdiğini ve bu sorumluluktan kurtulduğunu gösteriyordu. Böylece dışarıda olunca rahatlamanı sağladığı için yapmıştın.

Şimdi buna bir de sorumluluk bilincini ekliyoruz. Dışarıya bu onayı vermek kendi yaptığının sorumluluğunu da almamak oluyordu.

Kendi sorumluluğunu almamak kaçılması kolay bir yerdi.

Eğer hala

  • Kendi sorumluluğunu almak

  • Takdiri ve ilgiyi dışarıdan beklemek

  • Tepki görmekten kaçınmak

istiyorsan dışarıdan yönetilme ve onaylanma ihtiyacın devam edecekti.

Kendinden Emin

Senin bir parçan, dışarıya bir şeyler göstermek için hareket edip sonunda sevgi, takdir, ilgi ve beklenti ile kendini kavurdun. Dışarıdan alacağı şeyi rahat gören parçan, bunu alıştığı için böylece hareket etti.

Bu parçan dışarının yönlendirmesi ile harekete alışmıştı.

Dışarıya bu yönlendirme yetkisi verip kendisini atıl bırakmıştı. Bu atıl hal içinde kendine beklentiler oluşturmuştu.

Dışarıdan bu beklediklerini alamadığında ise ilerlemeyecek ve üretemeyecektin. Bu yüzden temelinde böyle davranmaya ihtiyaç duymuştun.

Dışarıdan bir gözle bakıldığında sorumluluğu dışarı veren beklentisini alamadığında mağduriyeti ortaya çıkaracak bir profil ortaya çıkarıyordu.

Şimdi ise hareketin doğasını, yapacaklarını kendine hizmet olarak görmeye başlamak bu profili tersine çevirecektir.

İçeriden başlayacak olan bu hareket ise ilk önce kendi iç huzuruna fayda sağlayacaktır.

Böylelikle

  • Sorumluluk alman

  • Yaptıklarının kendine iyi gelmesi

  • Onay, takdir ve ilgi arayışını bırakman

  • Beklentilerini en aza indirmen

kolaylaşacaktır.

Adım adım kendini bu yöne hizalaman eksik hissettiğin ve hareketin doğasını içeriden dışarıya aktarmanı sağlayacaktır.

Hareketin doğası böylelikle kendinden doğacaktır.

  • Video çekmek,

  • Yazı yazmak,

  • Bir yer görmek,

  • Bir işte usta olmak

  • Bir şeyi başarmak

önce kendine hizmet edecektir.

Kendine ne istiyorsan önce onu kendin için seç

Kendine hizmet ile aynı zamanda bütüne hizmet de gelecektir.

Bakıldığında ikisi de aynı kaynağa doğru ilerleyecektir.

© Mert Nacar 2025 - Tüm Hakları Saklıdır.

© Mert Nacar 2025 - Tüm Hakları Saklıdır.